Merkez Bankası Döviz Kuru | |||
ALIŞ | SATIŞ | ||
USD | 34,4372 | 34,4992 | |
EURO | 36,3826 | 36,4482 |
Bugün: | 37 |
Dün: | 78 |
Toplam: | 4535 |
Mutfağı :
Çankırı yöresinde geleneksel beslenme biçimi etkinliğini sürdürmektedir. Yöre insanının beslenme alışkanlıklarında Orta Anadolu özellikleri görülür. Beslenmenin temelinde buğday ve buğday ürünleri bulunmaktadır. Tarhana, bulgur, keşkek, yarma, erişte vb. yiyecekleri ev ekonomisi çerçevesinde yöre halkı kendisi üretir. Anadolu'nun pek çok yerinde olduğu gibi kimi yiyecek maddeleri kurutulmak, salamura yapılmak, turşu kurularak ve diğer bası usûllerle kışa hazırlanır. Kıyma, kavurma, sucuk gibi etlikler, kurutulmuş fasulye, patlıcan, biber gibi sebzeler, konserveler, değişik meyvelerden reçeller bunlar arasındadır.
Hamura çeşitli maddeler katılarak sacda, yağda, fırında ve tencerede pişirilerek çok sayıda yemek yapılmaktadır. Tava çöreği, yazma çöreği, bükme, gözleme, cızlama, tatar böreği, iri hamur, mantı, pıhtı, çullama bunların başlıcalarıdır. Tarhana, toyga, şaştımaşı, tutmaç, yarma, dene, cümcük gibi çorbalarda ana madde buğday ürünleridir. Yaş ve kuru sebzeler beslenmede ikinci sırayı alır. Hayvani besin tüketimi sınırlıdır.
Kentsel alanlarda hazır yiyecekleri kullanma alışkanlıkları gelişmekle birlikte evde hazırlanan geleneksel yiyeceklerin ucuza gelmesi ile dağıtım ağının hazır yiyecekleri bütün yerleşme birimlerine ulaştıracak düzeyde olmaması da durumu etkilemektedir.
Aşağıda yöremize ait bazı yiyeceklerle ilgili bilgiler verilmiştir.
Yaren Güveci: 2 kg kuzu eti güveç kabında kendi suyuyla pişirilir, 3 baş soğan, iki baş sarımsak, 5 adet sivri biber, yarım kg domates ince doğranarak, baharat (karabiber, pulbiber, kimyon), tuz ve bir kaşık salçayla birlikte ete ilave edilir. Doğranarak ayrı bir kapta kızartılan 1 kg patlıcan, güveç kabındaki malzeme ile bir sıra malzeme, bir sıra patlıcan şeklinde yerleştirilir. Üzeri domates ve biberle süslenerek üç bardak su konulmak suretiyle fırına sürülür ve yarım saat pişirilir.
Bütün Et: 2,5 kg keçi eti yıkanarak orta boy parçalara ayrılır. Bir kaşık tereyağ veya margarinle tencerede biraz çevrilir, etin miktarına göre 1-2 litre sıcak su ve 1 kaşık salça ilave edilir, 7 baş orta büyüklükte soğan bütün olarak etlerin arasına yerleştirilir. Pişen etler tek tek ayrı bir tencereye yerleştirilir, tel süzgeçten geçirilen et suyu ve tuz ilave edilerek bir taşım kaynatılır. Bir çay kaşığı baharat (yeni bahar) ilave edilerek servis yapılır.
Mantı: 2,5 bardak un, bir yumurta ve yeteri miktar tuz konularak katı bir hamur elde edilir. Büyükçe pazılanarak dinlenmeye bırakılır. 200 gr kıymaya, ince kıyılmış yarım demet maydanoz ve 1 adet soğan tuz, karabiber ve nane eklenir ve yoğrularak iç malzemesi elde edilir. Pazılar un yardımıyla 2 mm kalınlığında açılır. Enine ve boyuna 2 cm aralıklarla kesilerek ortaya çıkan karelerin içine bir miktar malzeme konulmak suretiyle kapatılır. Kızgın fırında beş dakika bekletilerek kaynamış tuzlu suya atılmak suretiyle pişirilir. Süzgeçle ayrı bir kaba alınan yemek üzerine sarımsaklı yoğurt ilave edilir. Yağ, salça, biber ve nane ile yapılan karışım üzerine dökülerek servis yapılır.
Bazlama: Mayalı hamurdan yapılan ekmek çeşididir. Un, ev mayası, kaynatılmış veya suyu çıkartılmış patates ezmesi bir miktar yoğurt ve tuz kullanılan bazlamanın yapılışı ise şöyledir. Elenen un yekpare ağaç gövdesinden oyulmuş tekne içine konulur. Teknenin boş bırakılan kısmına ev mayası, patates ezmesi, yoğurt ve tuz ilave edilerek hamur yoğrulur. Katı olması durumunda su ilave edilerek kulak memesi yumuşaklığına gelinceye kadar yoğurma işlemine devam edilir. Mayası gelmesi için üstü örtülmek suretiyle bir saat kadar bekletilen hamur büyük pazılar halinde tekneden alınarak el yaslağacı (el yaslı ağacı) kullanılarak açılır. Bir örtü üzerine alınan açılmış hamurlar üzeri örtülerek bir müddet daha bekletilir. Küllenmiş kızgın sac üzerinde pişirilen hamurlar soğuduktan sonra kullanılır.
Yağlı Gözleme: Un, su ve tuz ile maya katılarak elde edilen hamur mayası gelinceye kadar bekletilir. Küçük pazılar alınarak ince olarak açılır ve sac üzerinde pişirilir. Üzerlerine yağ sürülerek üst üste konulan ekmekler sıcak olarak servis yapılır.
Katmerli: Un ılık suda içine maya konularak hamur yapılır. Üzeri iyice örtülerek dinlenmeye bırakılan hamur, mayası gelince avuç içi büyüklüğünde pazılanır. Oklağaç (ince ve uzun oklava) yardımıyla kalınca açılan hamur içine sıvı yağ sürülerek katlanır. Araları yağlanarak birkaç kat yapılan hamur tekrar normal kalınlıkta açılır ve kızgın sac üzerine alınır. Pişerken de tekrar yağlanan ekmek hafif soğutularak servis yapılır.
Tarhana Çorbası: İki çeşit tarhana yapılmaktadır.
a.Un Tarhanası: Koyuca yapılan ayran, ekşimesi için biraz ısıtılarak un ve tuz katılmak suretiyle katı bir hamur elde edilir. Bir hafta kadar bekleyen hamur, sabah güneş doğmadan önce küçük parçalar halinde temiz örtülere dökülür. Güneşle birlikte tavlanan hamurlar un haline gelinceye kadar ufalanır. Güneşte iyice kurutulan tarhana temiz bez torbalarda muhafaza edilir.
Pişirilmesi: Malzeme olarak l kepçe tarhana, l kaşık yağ, l kaşık salça, biraz kıyma ve tuz kullanılır. Tarhana birkaç saat önce soğuk su ile ıslatılır ve arada karıştırılarak suyu emmesi sağlanır. Yağ ve kıyma birlikte kavrulur, üzerine salça ilave edilerek bir süre daha kavrulan malzemelere ıslanan tarhana ve su ilave edilerek topak olmaması için kaynayıncaya kadar karıştırmaya devam edilir. Gerektiği kadar tuz konulur ve koyu sarı bir renk alıncaya kadar kaynatılır. Tereyağı ve kuru nane kızartılarak üzerine dökülür ve servis yapılır.
b.Katıklı Tarhana: Domates, kuru soğan, biber salçası, dere otu gibi malzemeler ince ince doğranarak karıştırılır, birlikte haşlanır. Soğuduktan sonra un tarhanası gibi yapılır ve pişirilir.
Tarhana çorbası kış dönemleri ile Ramazan aylarının vazgeçilmez birinci yiyeceğidir. Özellikle Ramazanlarda içine ıslatılmış kuru bakla ilave edilerek yenmesi çorbaya ayrı bir lezzet katar.
Keşkek: Beyazlaşıncaya kadar dibekte dövülen buğdaya keşkek denilmektedir. Tereyağı ile kavrulan etin üzerine su, tuz ve keşkek konularak karıştırılmadan fırına verilerek pişirilir.
Mıkla: Tereyağı ile kıyma kavrulur, içine ince doğranmış kuru soğan eklenerek kavurmaya devam edilir. Baharat ve tuz katılarak kısık ateşte pişirilir. Pişen et göz göz açılarak buralara yumurta kırılır. Başka bir kapta eritilen tereyağı sıcak olarak üzerine dökülür ve kapak örtülerek bir süre daha pişirilir. Ateşten indirilen yemek servise hazırdır.
Tutmaç: Yarım kg un, yeteri kadar su ve tuz katılarak hamur yapılır. Üçe ayrılan hamur pazilenerek oklava aracılığı ile açılır ve 5 mm2 büyüklüğünde kesilir. Suyuyla bekleyen haşlanmış mercimeğin üzerine dökülerek iki taşım kaynatılır. Soğumaya bırakılan yemeğin üzerine, içine iki diş sarımsağın dövüldüğü bulamaç halindeki süzme yoğurt dökülerek karıştırılır. Yağ , salça, kıyma ve kuru nane ile yapılan sos dökülerek servis yapılır.
Bamya: Kaynar su ile ıslatılan kuru çiçek bamyanın salya yapmaması için ıslama suyuna biraz tuz katılır. Bamyalar dizgi ipinden çıkartılarak gerekli temizlik yapılır. Aynı tencerede ince kıyılmış soğan , yağ ve salça konularak kavrulur, üzerine pişmiş kuşbaşı et ilave edilir ve biraz daha karıştırılarak kaynamış su konulur. Tencerenin kapağı kapatılarak kısık ateşte pişmeye bırakılır. Pişerken tuzu katılır. Serviste arzuya göre limon bulundurulur.
Yumurta Tatlısı: 12 adet yumurta sarısı ve beyazı ayrılarak farklı kaplara konulur. Yumurtanın beyazı kar rengini alacak şekilde çırpılır ve koyulaştırılır. Yumurtanın sarısı da ayrı bir kapta iyice çırpılır ve yumurtanın beyazına katılır. 2 kaşık un irmiği ilave edilerek karıştırılır. Yağlanmış kalıplara dökülerek önceden kızdırılmış fırına sürülür. 150 °C’de 35 dakika pişirilir ve soğutmaya bekletilir. Bir tencereye 4.5 su bardağı su konur ve kaynatılır. Kaynadıktan sonra 5 su bardağı şeker ilave edilir. Koyuluncaya kadar kaynatılır. Şerbet soğutulmaya alınır. Tatlıya şerbet ılık olarak ilave edilir ve servise sunulur.
Hoşmerim: Tavanın içine 500 gram tereyağı konulur ve eritilir. 500 gr. un ilave edilerek pembeleşinceye kadar kavrulur. İçine kaynatılmış yarım bardak sıcak su ve 1 kahve kaşığı tuz konularak bir iki defa çevrilir. Ocaktan indirilerek servis tabağına konur ve soğutulur. Üzerine 1,5 su bardağı bal dökülerek servise sunulur.
YAREN (YARAN)
Sevgi ve kardeslik hamurunun, birlik ve dayanisma potasinda yogrularak , Islam ahlak ve fazileti ile sekillenmesinden meydana gelençelik yürekli Anadolu insanlarinin bir araya
gelerek belirli ilke ve kurallar üzerine insa ettigi, özel mekanlarda yasanan milli kültür mirasimizin bir müessesesi, Oguzlardan günümüze ulasan ilim ve irfan yuvasi milli ahilik müessesesinin bir subesidir Yaran.
Yaran Oguzlardan günümüze kadar çesitli sekil degisiklikleri yasayarak gelen, fakat özdeki temel ilke ve anlamlari degismeyen tarihi kültür mirasimizdir.Yasayislari itibari ile çok hareketli olan Oguzlarin birbirlerine güç vermek,destek olmak ve sorunlarini çözümlemek gayesi ile belli zamanlarda belli boy beyliklerinde toplanarak meselelerini hallederek ayni zamanda yemekli eglencelerde yaptiklari toplantilarin günümüze yansimasidir Yayan.
Oguzlarin Müslümanligi kabul etmelerinden sonrada ayni sekilde yasadiklari bilinmektedir.Kasgarli Mahmut'un Divan-ü Lügatit Türk'ünde 24 Oguz boyundan söz edilmekte olup,sadece 22 Oguz boyunun adi verilmektedir.Ancak Ilhanli tarihcisi Resüdüd'digin tarafindan 24 boyun isimi tam olarak verilmis,Selçuklu tarihçileri tarafindan dogrulanmistir.
Her bir yaran bir Oguz beyini temsil etmektedir.
Daha sonralari Selçuklu ve Osmanli döneminde bu dayanisma toplantilari sekil degistirmis,esnaflarin teskilatlanmalarinada isik tutmus ve öncü olmuslardir.Koyduklari kurallarla toplumda kanunen yasak olmadigi halde,yailmasi ahkak ve maneviyat açisindan sakincali her sey yasaklanmistir.(kötü söz söylemek,kin tutmak,yalan söylemek,içki içmek,kumar oynamak,hile yapmak,kandirmaya yönelmek,hovardalik yapmak gibi).Temel ilke olarak "açik ve kapali" diye bir ilke benimsenmistir.Açik olmasi gerekenler(alin,kalb,kapi ve sofra),kapali olmasi gerekenler(el,dil ve bel'dir ve onlarda mana olarak harammdan,dedikodudan,yalandan,zinadan uzak durulmasi,sir saklanmasi ile ifade edilebilir).Ahilik müessesesi bu dönemlerde gelismis ve esnaflar bu dönemlerde teskilatlanmislardir,öyleki zanaat erbabi kisiler bu teskilatin olusturdugu komisyonlar tarafindan imtihan edilerek kendilerine "Set" yani kusak kusatarak çiraklik,kalfalik ve ustalik beratlari verilirmis.
Ne yaziktir ki günümüzde artik bu görevi esnaf teskilatlari yürütememektedir.Türkiye'nin degisik yörelerinde adet,gelenek ve görenekler degisik isimler altinda yasatilmaya çalisilmaktadir.Çankiri'da ise yaran adi altinda yasatilmaya çalisilmaktadir.1994 yilinda resmi olarak derneklesmesi saglanan Çankiri Yaran Kültürünü Yasatma Dernegi'nin tüm kurucu yaranlarina,yasatmak için hala çaba sarfedenlere,bu degerli mirasi bize armagan eden büyükleriimize sonsuz sükranlarimizi sunuyoruz.
"YARAN'' IN TESEKKÜLÜ
Belli yas gurubundan arkadaslar bir araya gelerek bu sene yenecek yaran için sözlesirler ve kendi yas gruplarindan 25 arkadasi tamamlayinca bir büyük Basaga, bir Küçük Basaga ve bir Yaran Reisi seçerler. Bu arkadaslar hali vakti ocak yaymaya elverisli olmayan fakat yarana gönül vermis çevik becerikli bir kisiyi de Yaran Çavusu seçerler. Böylece yaran tesekkül etmis olur.
BÜYÜKBASAGA Bayindir Boyu'nun beyini temsil eder. Hali vakti yerinde, idareciligi üstün seviyede yasça yaranin hemen hemen en büyügüdür ve yaranin da en büyük idarecisi ve söz sahibidir.
KÜÇÜKBASAGA Kayi Boyu'nu temsil eder. Hali vakti yarandan iyi olan idarecilikte Büyükbasaga'dan sonra söz sahibi olan yaranin ikinci büyük idarecisidir.
YARAN REISI Dedekorkut'un da boyu olan Bayat Boyu'nu temsil eder. Söz ve sohbetine itibar edilen yasça büyük, Basagalar'dan sonra yarende söz sahibi olan idarecilerdir.
YARANLAR Her biri bir Oguz beyi temsilcisidir.
YARAN ÇAVUSU yarana gönül vermis fakat maddi imkanlari sinirli oldugu için ocak yakamayan becerikli ve çevik bir kisidir. Yaranin bütün hizmetlerini yerine getirir. Basaga müsaade etmedikçe Çavus oyunlara katilmaz veya yarana tura bile vuramaz. Fakat sürekli yaranla iç içe oldugundan yaranlardan da ayri tutulmaz. Yapmis oldugu bu hizmetler Basagalar tarafindan ödüllendirilir, çavus un haklarinin helalligi dilenir.
Sazendeler yaran degildir. Para karsiliginda hizmet eder, kendilerine ayrilan bölümde (Sahnisi) icra-i sanat ederler. Basagalar izin vermedikçe oyunlara katilmaz ve muhakeme sirasinda odada bulunamazlar.
Bütün yaran ve misafirler tamam olunca mahalli oyunlari oynamak için Çavus Küçükbasaga'nin talimati ile oyun için yaranlari kaldirir. Ocak ve oyunlarin düzeni Küçükbasaga'nin sorumlulugundadir.
OYUNLAR
Orta oyunlar Çankiri merkez de ve köylerinde ayni veya degisik adlarla oynanir her oyunun bir oynanma sekli vardir ,orta oyunlarina misafirlerde istirak edebilirler.
Oyunlarin basi giris
Samut simit
Deveci biro
Topuk dövme(tekerleme)
Kusum
Düdük
Benim sana verdigim ne idi
Terzi
Degirmen
Dükkan açma
Mahkeme ve daktilo oyunlari
Berber oyunu
Viz viz
Vasil
Kim vurdu
Tavugu kim çaldi
Danismaz
Koyun esleme
Avci
Asker oyunu
Kuslar uçsun uçsunda nereye konsun
Pamuk sarma
Mani satma
Bilmece sorma
Duvar örme
Hoca oyunu
Hakimi
Bak su agzimin egrisine dogrusuna
Deve tepmesi
ip baglama
Deve güresi
Horoz ,tavuk oyunu
YAREN (YARAN)
Sevgi ve kardeslik hamurunun, birlik ve dayanisma potasinda yogrularak , Islam ahlak ve fazileti ile sekillenmesinden meydana gelençelik yürekli Anadolu insanlarinin bir araya
gelerek belirli ilke ve kurallar üzerine insa ettigi, özel mekanlarda yasanan milli kültür mirasimizin bir müessesesi, Oguzlardan günümüze ulasan ilim ve irfan yuvasi milli ahilik müessesesinin bir subesidir Yaran.
Yaran Oguzlardan günümüze kadar çesitli sekil degisiklikleri yasayarak gelen, fakat özdeki temel ilke ve anlamlari degismeyen tarihi kültür mirasimizdir.Yasayislari itibari ile çok hareketli olan Oguzlarin birbirlerine güç vermek,destek olmak ve sorunlarini çözümlemek gayesi ile belli zamanlarda belli boy beyliklerinde toplanarak meselelerini hallederek ayni zamanda yemekli eglencelerde yaptiklari toplantilarin günümüze yansimasidir Yayan.
Oguzlarin Müslümanligi kabul etmelerinden sonrada ayni sekilde yasadiklari bilinmektedir.Kasgarli Mahmut'un Divan-ü Lügatit Türk'ünde 24 Oguz boyundan söz edilmekte olup,sadece 22 Oguz boyunun adi verilmektedir.Ancak Ilhanli tarihcisi Resüdüd'digin tarafindan 24 boyun isimi tam olarak verilmis,Selçuklu tarihçileri tarafindan dogrulanmistir.
Her bir yaran bir Oguz beyini temsil etmektedir.
Daha sonralari Selçuklu ve Osmanli döneminde bu dayanisma toplantilari sekil degistirmis,esnaflarin teskilatlanmalarinada isik tutmus ve öncü olmuslardir.Koyduklari kurallarla toplumda kanunen yasak olmadigi halde,yailmasi ahkak ve maneviyat açisindan sakincali her sey yasaklanmistir.(kötü söz söylemek,kin tutmak,yalan söylemek,içki içmek,kumar oynamak,hile yapmak,kandirmaya yönelmek,hovardalik yapmak gibi).Temel ilke olarak "açik ve kapali" diye bir ilke benimsenmistir.Açik olmasi gerekenler(alin,kalb,kapi ve sofra),kapali olmasi gerekenler(el,dil ve bel'dir ve onlarda mana olarak harammdan,dedikodudan,yalandan,zinadan uzak durulmasi,sir saklanmasi ile ifade edilebilir).Ahilik müessesesi bu dönemlerde gelismis ve esnaflar bu dönemlerde teskilatlanmislardir,öyleki zanaat erbabi kisiler bu teskilatin olusturdugu komisyonlar tarafindan imtihan edilerek kendilerine "Set" yani kusak kusatarak çiraklik,kalfalik ve ustalik beratlari verilirmis.
Ne yaziktir ki günümüzde artik bu görevi esnaf teskilatlari yürütememektedir.Türkiye'nin degisik yörelerinde adet,gelenek ve görenekler degisik isimler altinda yasatilmaya çalisilmaktadir.Çankiri'da ise yaran adi altinda yasatilmaya çalisilmaktadir.1994 yilinda resmi olarak derneklesmesi saglanan Çankiri Yaran Kültürünü Yasatma Dernegi'nin tüm kurucu yaranlarina,yasatmak için hala çaba sarfedenlere,bu degerli mirasi bize armagan eden büyükleriimize sonsuz sükranlarimizi sunuyoruz.
"YARAN'' IN TESEKKÜLÜ
Belli yas gurubundan arkadaslar bir araya gelerek bu sene yenecek yaran için sözlesirler ve kendi yas gruplarindan 25 arkadasi tamamlayinca bir büyük Basaga, bir Küçük Basaga ve bir Yaran Reisi seçerler. Bu arkadaslar hali vakti ocak yaymaya elverisli olmayan fakat yarana gönül vermis çevik becerikli bir kisiyi de Yaran Çavusu seçerler. Böylece yaran tesekkül etmis olur.
BÜYÜKBASAGA Bayindir Boyu'nun beyini temsil eder. Hali vakti yerinde, idareciligi üstün seviyede yasça yaranin hemen hemen en büyügüdür ve yaranin da en büyük idarecisi ve söz sahibidir.
KÜÇÜKBASAGA Kayi Boyu'nu temsil eder. Hali vakti yarandan iyi olan idarecilikte Büyükbasaga'dan sonra söz sahibi olan yaranin ikinci büyük idarecisidir.
YARAN REISI Dedekorkut'un da boyu olan Bayat Boyu'nu temsil eder. Söz ve sohbetine itibar edilen yasça büyük, Basagalar'dan sonra yarende söz sahibi olan idarecilerdir.
YARANLAR Her biri bir Oguz beyi temsilcisidir.
YARAN ÇAVUSU yarana gönül vermis fakat maddi imkanlari sinirli oldugu için ocak yakamayan becerikli ve çevik bir kisidir. Yaranin bütün hizmetlerini yerine getirir. Basaga müsaade etmedikçe Çavus oyunlara katilmaz veya yarana tura bile vuramaz. Fakat sürekli yaranla iç içe oldugundan yaranlardan da ayri tutulmaz. Yapmis oldugu bu hizmetler Basagalar tarafindan ödüllendirilir, çavus un haklarinin helalligi dilenir.
Sazendeler yaran degildir. Para karsiliginda hizmet eder, kendilerine ayrilan bölümde (Sahnisi) icra-i sanat ederler. Basagalar izin vermedikçe oyunlara katilmaz ve muhakeme sirasinda odada bulunamazlar.
Bütün yaran ve misafirler tamam olunca mahalli oyunlari oynamak için Çavus Küçükbasaga'nin talimati ile oyun için yaranlari kaldirir. Ocak ve oyunlarin düzeni Küçükbasaga'nin sorumlulugundadir.
OYUNLAR
Orta oyunlar Çankiri merkez de ve köylerinde ayni veya degisik adlarla oynanir her oyunun bir oynanma sekli vardir ,orta oyunlarina misafirlerde istirak edebilirler.
Oyunlarin basi giris
Samut simit
Deveci biro
Topuk dövme(tekerleme)
Kusum
Düdük
Benim sana verdigim ne idi
Terzi
Degirmen
Dükkan açma
Mahkeme ve daktilo oyunlari
Berber oyunu
Viz viz
Vasil
Kim vurdu
Tavugu kim çaldi
Danismaz
Koyun esleme
Avci
Asker oyunu
Kuslar uçsun uçsunda nereye konsun
Pamuk sarma
Mani satma
Bilmece sorma
Duvar örme
Hoca oyunu
Hakimi
Bak su agzimin egrisine dogrusuna
Deve tepmesi
Ip baglama
Deve güresi
Horoz ,tavuk oyunu